BIR "TIK"LA, ANKARA'NIN TARİHİNE YOLCULUK

-“KASABADAN BAŞKENTE, BAŞKENTTEN METROPOLE - ANKARA” BELGESELİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN İNTERNET SİTESİNDE, İZLEYİCİLERİ TARİHİ BİR YOLCULUĞA ÇIKARIYOR
-18. YÜZYILDA YAPILDIĞI DÜŞÜNÜLEN TARİHİ ANKARA TABLOSUYLA BAŞLAYAN ZENGİN İÇERİKLİ BELGESEL,
6 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR VE TOPLAM 200 DAKİKA SÜRÜYOR
-GAZETECİ YAZAR SELAHATTİN DUMAN’IN KALEMİNDEN ORTAYA ÇIKAN VE GÖRSEL BİR ŞÖLEN SUNAN BELGESEL, www.ankara.bel.tr İNTERNET ADRESİNDEN İZLENEBİLİYOR

Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde yer alan “Kasabadan Başkente, Başkentten Metropole-Ankara” isimli belgesel, izleyicileri tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.
Bir dünya başkenti haline gelen Ankara’nın Osmanlı dönemi, Cumhuriyet dönemi ve yakın tarihinin ele alındığı zengin içerikli belgeselde, yerli ve yabancı kaynaklardan toplanan görüntü ve fotoğraflar, izleyicilere tarihi bir yolcuk sunuyor.
Kimi bölümleri duygulandıran, kimi bölümleri gururlandıran, kahramanlıkları, yaşanmışlıkları, zorlukları, yangınları, felaketleri, yeniden ayağa kalkışları ve zenginlikleriyle Ankara’nın tarihi, belgeselle birlikte Başkentlilere muhteşem bir tarihi serüven yaşatıyor.
Gazeteci-Yazar Selahattin Duman’ın kaleminden, Tuncer Salman’ın sesi ve Mustafa Soyukan’ın müzikleriyle renklendirdiği belgesel, “www.ankara.bel.tr” internet adresindeki “Video Galeri” başlığı altında “Ankara Belgeselleri” linkinden izlenebiliyor. Belgesel, 6 bölümden oluşuyor ve toplam 200 dakika sürüyor.

-DÖNEM DÖNEM ANKARA…
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankara’ya ilişkin açıklamalarının da bulunduğu belgesel, “Beyaz Altın Tiftik, Kara Tren Gelmez, Cumhuriyet’in Planları, İlbay ve Şarbay, Ankara Kapkara, Metropol” başlıklarından oluşuyor.
Ankara’nın ilk resmi olarak nitelendirilen, 18. yüzyıla ait olduğu düşünülen ve şu anda Hollanda’nın Amsterdam kentindeki Rijksmuseum’dabulunan, ressamı meçhul tablosunun öyküsüyle başlayan belgesel, adeta tarihe tanıklık edercesine görüntü ve fotoğrafların kronolojik bir sırayla aktığı tarihi bir yapıt niteliği taşıyor. Her dönemdeki devlet adamları, sanatçılar, işadamları ve yazarların görüşleri ve Ankara ile ilgili eserlerinden de alıntılar yapılan belgeselde, ilginç ve daha önce ortaya çakmamış bazı bilgiler de yer alıyor.

-KAPKARA ANKARA’DAN BUGÜNE…
Ankara’nın dört bir tarafında zamanda yolculuk yaparcasına izleyicileri içine çeken belgeselde, Ankara’nın tarihi uygarlıklardaki yerine ilişkin, “Ankara, Galatlar zamanında başkent oldu. Roma döneminde nüfusu 100 bini buldu. Bizans döneminde cansız küçük bir kasabaya dönüştü. Osmanlı döneminde uluslararası bir ticaret şehri olarak yükseldi. Ancak 19. yüzyılda en önemli ticari kalemi olan keçileri kaybedince gözden düştü…” ifadelerine yer veriliyor. 1960 ve 1980 darbe dönemlerinde de şehir hayatının adeta felce uğradığı sözleri aktarılıyor.
Şehir merkezinin Ulus’tan Yenişehir yani Kızılay’a doğru kaymasının da görüntü ve fotoğraflarla gözler önüne serildiği belgeselde, gecekondu sorunu,1957’de Hatip Çayı’nın taşması sonucu yaşanan sel felaketi, havada çarpışma sonucu Ulus’a düşen uçakların etkisi, Başkan Gökçek’in de sık sık dile getirdiği “70 cent’e muhtaç Türkiye yılları” izleyicilere akışkan bir anlatım, döneme ait fotoğraf ve görüntülerle ifade ediliyor.

-METROPOLE GEÇİŞ…
Belgeselin son bölümünü oluşturan “Metropol”de ise 1983 yılında Ankara’nın, yasayla İstanbul ve İzmir ile birlikte 3 büyükşehir belediyesinden biri olduğu ve ilk belediye başkanının Mehmet Altınsoy seçildiği, ardından da Murat Karayalçın’ın göreve geldiği ifade ediliyor. Bu yıllarda da, 1960’lara kadar belli bir planla büyümesi öngörülen Ankara’da işlerin iyice çığırından çıktığı, gecekondulaşmadan su sıkıntısına, hava kirliliğinden ulaşıma ve en temel altyapı hizmetlerine kadar pek çok sorunun ortaya çıktığından bahsediliyor.
Karayalçın’ın arkasından 1994’te Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiğinin belirtildiği belgeselde, Gökçek’in anlatımlarına da yer veriliyor. Başkan Gökçek, anlatımlarına; “1994’te belediye başkanı olduğumda öylesine bir Ankara devraldım ki, suları zaman zaman akan veya akmayan, hava kirliliği dolayısıyla Kızılay’da kuşların ölerek dallardan döküldüğü, 350 bin araç olmasına rağmen en kısa noktaya bile çok uzun zamanda gidilebildiği yıllar. Ankara, gecekondularla dolu bir şehirdi. Rekreasyon alanları, sosyal faaliyetlerin olmadığı bir kent teslim aldık” sözleriyle başlıyor. Ardından da Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar yaptığı çalışmaları, aldığı ödülleri, övgüleri anlatıyor izleyicilere...
Belgesel, “Ankara, kasaba görüntüsünden çabuk kurtulup, metropolleşme yolunda hızla ilerledi. Milli Mücadele kahramanı Yahya Galip Bey'den, bugünkü metropolleşmiş Ankara’nın son Belediye Başkanı Melih Gökçek’e kadar onlarca ve yüzlerce insanın, bu yolda emeği geçmiştir” sözleriyle sona yaklaşırken, şu sözlerle tamamlanıyor:
“Bu belgesel, Ankara’nın macerasına tanıklık edenlere, ona emeği geçenlere, o yokluklarla dolu savaş yıllarında Namazgah Tepesi’nde şehri sarsan top sesleri altında askerleri için dua edenlere ithaf edilmiştir.”