Metrica
T.C. Ankara Büyükşehir Belediyesi

nariask.jpg

''odun yanınca kül, insan yanınca kul olur''
NAR-I AŞKIN YOLCULARI 2 perde

YAZAN-YÖNETEN: Mehmet Tahir İKİLER

Reji ast: Hasan ERTEN, Şahset BERBER

OYUNCULAR:
Ömer Faruk NAS, Görkem ÇETİN, Serkan YAŞAR, Azer can okutan, Ali SAĞ, İshak 2. Tekgül, Erdinç ÖCAL, Kadir ÇÖKLÜ, Mehmet Tahir ikiler,Serkan KAYA, Bayram TONOĞLU, Gülay TEPE, Özlem İKİLER, Şevket ÇETİN, Şükriye Buse İKİLER, Abdullah GÜREL, Sevtap GÖKÇINAR, Mehtap MAMAN, Banu DİLMEN, Pınar YILMAZ, Hasan ERTEN, Şahset BERBER

KONUSU:
Aşk meydanında vuslat umuduyla yola çıkan maşukların sırtı yere gelse de pes etmemelerini anlatan oyunumuz, Mevlana'nın düsturunca Nar-ı aşkın yolcularına rehber olmaya çalışıyor ve diyor ki: Ey pehlivan! Eğer Aşkta kazanmak istiyorsan, Kaybedeceğini bile,bile topa tüfeğe gerek kalmadan,Delilik bile olsa hislerinle savaşı göze alabilmelisin. Aşk; Öldüm bittim dediğin anda, Anka kuşu misali küllerinden doğabilmek tir.. Aşk; Yenilgiye doymayan pehlivan gibi sırtı yere gelse de dimdik ayakta durabilmektir.. İşte o yüzden Kavanoz dipli dünya da ''tecrübe'' en pahalı şeydir ve pehlivanlar o hisleri ancak; kaybetme duygusunun hazine dairesinde bulabilir...
Ey pehlivan; ne kadar çabalarsan çabala, Tecrübeyle sabittir, Aşk bir nevi yoksulluktur, eğer sen mağlubiyeti göze aldıysan, ruhun zenginleşir ve sonuçta aşk kazanır... Eğer; Aşkı öldürmek istemiyorsan, Kaybetmekten asla korkmayacaksın.! Ne malum belki Aşk bazen kaybetmektir...
Ve derki Mevlana; Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla...
İşte bu minvalde oyunumuz; Aşk yangınında kavrulurken, hamuş olmayı başaran, Nar-ı aşk yolcularının küllerinin arasından sabırla doğrulup vuslata ulaşmanın yollarını anlatıyor...Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, Olsun! Vuslata aşık gönül susma yada razı...