Metrica
T.C. Ankara Büyükşehir Belediyesi

Başkan Gökçek Büyükşehir Yönetim Sistemini Değerlendirdi...

-Türkiye’de Büyükşehir Yönetimi Ulusal Kongresi’nde Konuşan Başkan Gökçek: “Belediyelerin Borçlanmalarına Sınırlama, Bir Disiplin Gelmeli” -“Dünyanın Hiçbir Bölgesinde Yapılacak Olan Bir Köprünün Kalkıp da Bir Bilirkişi Raporuyla Ortadan Kalktığı Vaki Değil.”

12 Haziran 2010 Cumartesi 08:35
Başkan Gökçek Büyükşehir Yönetim Sistemini Değerlendirdi...

Türkiye Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “Türkiye’de Büyükşehir Yönetimi Ulusal Kongresi”nde konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, büyükşehir yönetim sisteminin mevcut durumu ve sorunlarını değerlendirdi.

1.JPG


Türkiye Belediyeler Birliği binasında düzenlenen kongrenin birinci oturumunda söz alan Başkan Gökçek, büyükşehir yönetiminin sorunlarını 4 başlıkta toplayarak, “Bu başlıkları 10’a 20’ye de çıkarmak mümkün ama ben bugün mali sorunlar, yetki sıkıntıları, idari yargı ve ilçe belediyeleri ile yaşanan sorunlara değinmek istiyorum” diye konuştu.
Belediyeler Birliği’nin mevcut işleyişine ilişkin eleştirilerini de dile getiren Başkan Gökçek, birliğin belediyelerin sorunlarına yeteri kadar sahip çıkmadığını vurgulayarak, “Bundan sonraki günlerde, hiç değilse yönetimdeki arkadaşlarımız bu sorumluluğu düşünerek, daha fazla toplantı yapıp, daha fazla sorunları ortaya koyup, belediyelerin lehine  kanunların  çıkmasını sağlayabilirler” dedi.
-“BELEDİYELERİN İŞİN İÇİNDEN ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Yönetim sistemindeki sıkıntıların başında öncelikle mali sorunların geldiğini kaydeden Başkan Gökçek, tüm belediyelerin genel anlamda yaşadığı en büyük sorunun “borçlar nedeniyle yapılan kesintiler” olduğunu söyledi. Belediye bütçelerinden yüzde 40’lık bir kesinti yapıldığını ifade eden Başkan Gökçek, daha önceki düzenlemelerde sigorta ve vergi kesintilerinin de buna dahil olduğunu anımsatarak, “Yakın bir zamanda yapılan bir değişiklikle ki bu hazinenin ısrarıyla yapıldı, sigorta ve vergi dilimi bunun üzerinde tutuldu. Belediyelerin işin içinden çıkması mümkün değil. Özellikle vergi ve sigorta borcu olan küçük belediyelerin ellerine geçen gelirin tamamına yakını elden gidiyor. Memura vereceğiniz, işçiye vereceğiniz paranız kalmıyor. Bunun çözümünün olması lazım” dedi.
-“BELEDİYELERİN BORÇLANMALARINA SINIRLAMA, BİR DİSİPLİN GELMELİ”-
Devlette devamlılık esası ile belediyelerdeki eski yönetimlerin borçlanmaların mevcut belediyeler tarafından ödenme zorunluluğunun bulunduğunu dile getiren Başkan Gökçek, kaynak sıkıntısı nedeniyle bu borçların sıkıntı yarattığını vurguladı. Başkan Gökçek, konuya ilişkin önerilerini şöyle dile getirdi:
“Belediyelerin borçlanmalarına sınırlama, bir disiplin gelmeli, kendi belediye başkanlıkları dönemi ile yani 5 yıl ile sınırlı olmalı, onun haricindeki borçlanmalara müsaade edilmemeli, ama şu andaki mevcut olan belediyelerin geçmişe olan borçları da silinmeli. Türkiye’de bu daha önce 3 defa yapıldı, dördüncü defa bir af belediye borçlarına gelmeli ki bu iş ortadan kalksın”
-“BELEDİYELER VERGİSİNİ KENDİ KOYMALI”-
 Mali anlamdaki sıkıntıların ikincisini, “Belediyeler vergisini kendi koymalı” diye belirten Başkan Gökçek, “Bir belediye başkanı, bir vergi koyduğu zaman halkından alacağı oy da o nispette azalır ya da çoğalır. Bir belediye başkanı bunun sorumluluğu içinde olur. Kendi bindiği dalı kesmez. Ama yasalarla böyle bir yetki verilecek olursa, belediyelerin de belli ihtiyaçlarını oradan karşılama durumu söz konusu olur. Kaynak sıkıntılarımızın kesinlikle ortadan kaldırılması lazım” diye konuştu.
Hacizlerden yaşanan sıkıntıları da dile getiren Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Mesela Ankara belediyesinden bir vatandaşın 10 milyar alacağı var. 10 milyar için belediyenin ne kadar malı varsa, mesela 5 katrilyonluk malına haciz koyduruyor. 5 katrilyonluk malın hepsine birden bir işlem yapamıyorsunuz.  Eliniz ayağınız her şeyiniz kilitleniyor. Halbuki 10 milyarlık hacizi  bir yere koysun, ertesi gün de orayı sonra satışa çıkarmak üzere mahkemeye başvursun, orayı sattırsın, parasını alsın. Buna rağmen bütün avukatların en kolay tahsilat yolu olarak gördüğü yol hepsine haciz koymak. Bunları kaldırmak için canımız çıkıyor, inanılmaz sorunlarla karşı karşıya kalıyor ve çok ciddi sıkıntılara maruz kalıyoruz. Şimdi de yeni bir moda başladı. Avukatlardan bazıları, ki ben bunlara “Avcı avukatlar” diyorum, belli konularda belli açıkları buluyor, gidip mahkemeleri kazanıp hacizleri koyuyorlar. Belediye felç oluyor.”
Başkan Gökçek, yeni kaynak kanunlarının çıkarılması gerektiğinin altını çizerek, “O kadar güzel kanun teklifleri var ki çıktığı zaman vatandaşı da üzmeyecek şekilde hazırlanıyor. Bunların yürürlüğe girerek ekonomik sıkıntıların ortadan kalkması lazım” dedi.
-“İMAR KONUSUNDA GÜYA BELEDİYELERİN YETKİSİ VAR”-
Belediyelerin yönetim sıkıntılarındaki ikinci başlığını “Yetki sorunları” olarak açıklayan Başkan Gökçek, bu konuda şunları söyledi:
“Pek çok yetki önce bize veriliyor, bu yetkiler daha sonra bir başka bahaneyle ertesi gün elimizden alınıyor. Belediyeler buna çok sık maruz kalıyorlar ve bu işi takip etme durumu da olmuyor. Mesela belediyelerin fırınları denetlemesinden daha doğal hak olamaz ama bir bakıyorsunuz bir kanunla bu yetki Tarım İl Müdürlüklerine verilmiş. İstediğiniz kadar çaba sarf edin, bu yetkiyi yeniden alamıyorsunuz. Ya karışmayın ya da bu kanunları çıkarmayın. Bu yetkiler veriliyorsa, bırakın bu yetkileri kullanabilme şansımız olsun. İmar konusunda güya belediyelerin yetkisi var, her kanunla törpüleniyor, değişik kurumlara veriliyor. Bir bakıyorsunuz TOKİ , bir bakıyorsunuz Turizm Bakanlığı, bir bakıyorsunuz Maliye Bakanlığına özel yetki veriliyor. Mesela, bizim Ankara’daki eski milletvekili lojmanları bölgesine Maliye Bakanlığı özel imar uygulaması yaptı. Bayındırlık Bakanlığı’nın zaten hepsinin üzerinde yetkisi var. Bir kere bütün dünyada yerel yetkiler yerel yönetimlere verilirken, merkezi yönetime bu yetkilerin alınması çabası dünyayı tersine döndürme çabasıdır. Komünist ülkeler bile bundan vazgeçti. Böyle bir şey kabul etmek mümkün değil. Yerel yönetimlere serbestliği vermemiz lazım”

2.jpg
Baz istasyonlarının yerleştirmesiyle ilgili yaşanan yetki boşluğuna da değinen Başkan Gökçek, “Birileri gelip Ankara’nın isteği yerine, en ufak bir şekilde müsaade almadan dilediği yere baz istasyonu kuruyor. Bir de bakıyorum ki Kızılay’ın ortasına gelmiş hemen refüje bir tane direk, üzerinde baz istasyonları...  Yıkamazsın, Telekomünikasyon Kurumu’ndan izin almış. Baz istasyonlarını getirip dilediği gibi kuruyor. Nasıl kurarsın bunu? Belli değil. Bu yetkileri düzenlerken belediyeleri göz ardı ederseniz, şehrin içerisinde de her türlü anarşiyi meydana getirirsiniz” diye konuştu.
-“İDARİ YARGI YERİNDELİK KARARI VEREMEZ”
Dünyanın hiçbir ülkesinde idari yargının yerindelik kararı vermediğini vurgulayan Başkan Gökçek, Türkiye’de ise idari kararların yüzde 80’inin yerindelik kararı olduğunu dile getirdi. Başkan Gökçek, şöyle konuştu:
“Bir plan yapılıyor, o planı Belediye Meclisi bozuyor, yeni bir plan yapıyor. Belediye Meclisinin yapmış olduğu planı gidip mahkemeden döndürüyorlar, yeniden yetki belediye meclisinin, meclis yeni karar veriyor, eğer ilk karara dönmezseniz ki mahkeme ilk karara döndürme gibi bir yetkisi yok, mahkeme kararını yetkisiz kılmakla suçlanıveriyorsunuz. Mahkeme kararını uygulamama… yok ki böyle bir şey. Mahkemenin karar verme yetkisi yok ki. Hem Anayasa’da hem de İdari Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda ‘İdari mahkemeleri idarenin yerine karar veremez’ diye açık hüküm var. Bu hükme rağmen bizim yerimize karar veriliyor. Bir fiyat tespiti yapmışız. Örnek veriyorum, bilet fiyatları 150 kuruş demişiz, “hayır olmaz” deniyor. 149 kuruş yapıyoruz, “hayır, yapamazsın” diyor.  Kanun yetkiyi bana vermiş. Mahkemeye böyle bir yetki vermemiş. Ama ne oluyor? İdare mahkemeleri diyor ki bu yerindelik kararı değildir. Biz bunu böyle kabul ediyoruz. Bu kararlardan son derece muzdaripiz. Bu konuda çok kesin, net yeni kanuni düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç var. Bunun dengelenmesi lazım. Dünyanın hiçbir bölgesinde de yapılacak olan bir köprünün kalkıp da bir bilirkişi raporuyla ortadan kalktığı vaki değil.”
Kongredeki konuşmasında Belediyeler Birliği’nin mevcut işleyişine ilişkin eleştirilerini de dile getiren Başkan Gökçek, birliğin, belediyelerin sorunlarına yeteri kadar sahip çıkmadığını vurgulayarak, “Birliğin, belediyelerin sıkıntılarını gidermek için çıkartılacak kanunlar, alınacak olan tedbirler, yayınlanacak olan genelgeler üzerinde durması, özellikle yönetimdeki arkadaşların üst seviyede bürokrasiyle ve başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, bakanlarla irtibat kurarak bu sorunlara çözüm getirmesi gerekir” dedi.
16 yıllık belediye başkanlığı süresinde Belediyeler Birliği’nin tek bir konuda ya da bir kanun çıkarılması noktasında bir gayret sarf etmediğini dile getiren Başkan Gökçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Belediyeler Birliği’nin fonksiyon yok, bunu açıkça söylüyorum. Yönetimdeki arkadaşlar bu sorumluluğu üzerine alarak çok daha ciddi çalışmalılar. Belediyeler birliğinin emrinde bulunan gayet iyi bir bürokrat kadrosu var. Her türlü hazırlığı yapabilecek olan, her türlü bilgiyi önlerine sunabilecek bir grup var. Ama önemli olan bunun siyasi platformda neticelendirilmesi. Bildiğim kadarıyla yönetimde her siyasal partiden yani başta AK parti olmak üzere CHP, MHP’den de aynı şekilde yönetimde belediye başkanı arkadaşlar var. Dolayısıyla bu belediye başkanı arkadaşları da bir araya getirip, değişik kanunlar üzerinde fikir teatilisinde bulunup, kendi gruplarını da ikna noktasında göndermeleri ve bizim kanunların da çok daha kolaylıkla oybirliğiyle TBMM’den geçmesi mümkündür.”
-“İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARINI, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SEÇMELİ”
Başkan Gökçek, konuşmaların ardından soruları cevaplandırdı. Bir soru üzerine başkan Gökçek, Büyükşehir Belediye sistemi içinde ilçe belediyelerinin özellikle başka partilerden olmasının çok sıkıntıları olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Hem büyükşehir belediye başkanlığı hem de ilçe belediye başkanlığı yapmış birisiyim. Dolayısıyla her iki tarafta da bulunan bir olarak, gördüğüm somut olay şudur. Yapılan seçimlerde ilçe belediyeleri değişik siyasal partilerden seçiliyor. Bu seçildikten sonra ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri arasında sırf, ‘benim dediğim olacak’ ilkesiyle siyasi bir çatışma başlıyor. Bir uyum gerek. Eğer kent iyi hizmet alacaksa, iyi yönetilecekse büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanlarını Meclis içerisinden seçip, kendisiyle uyumlu bir yönetim oluşturması lazım. Bu şehrin menfaati için olmalı. Vatandaş tercihini yine filanca parti için kullanır, ama büyükşehir belediye başkanı ve oradaki ilçe belediyesinin içerisinden alınan başkanlarla beraber mükemmel bir yönetim oluşturulabilir.”