Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun 1972 yılında kabul ettiği önemli bir belge olan Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’ye ülkemiz 1983 yılında taraf olmuştur. “Dünya Mirası Listesi'nin saygınlığını, olağanüstü evrensel değere sahip kültürel ve doğal özelliklerin temsilcisi olarak ve dengeli bir coğrafi tanıklığı sağlayarak güçlendirmek; Dünya Mirası özelliklerinin etkili korunmasını sağlamak; Dünya Mirası Listesi adaylığına hazırlama konusunda yardım dahil olmak üzere etkili kapasite oluşturma önlemlerinin, Dünya Mirası Sözleşmesi ve ilgili araçlarının anlaşılması ve uygulanması için destek sağlamak; iletişim yollarıyla Dünya Mirasına yönelik kamuoyu farkındalığını, katılımını ve desteğini artırmak ve toplulukların Dünya Mirası Sözleşmesi'nin uygulanmasındaki rolünü zenginleştirmek" amacını taşıyan bu sözleşme, zengin bir kültürel ve doğal mirasa sahip ülkemiz için oldukça büyük bir öneme sahiptir. UNESCO Dünya Mirası statüsünü elde etmenin, ülkeye ve kentimize küresel ölçekte getirdiği tanınırlık ve asıl önemlisi bu alandaki koruma bilinci, duyarlılığı ve kapasitesini ifade etmesi açısından yadsınamaz olanak ve olasılıklar ortaya koyduğu bir gerçektir.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ülkemizin 21 miras alanı, Geçici Liste’de ise toplam 82 miras alanı bulunmaktadır. Eylül 2023 tarihinde Riyad'da düzenlenen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Ankara’mızın Geçici Liste’de yer alan 2 alanı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir: Antik Frigya’nın kültürel ve siyasi başkenti olan “Gordion” ile Anadolu'nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri içinde yer alan ve Ankara Kalesi’nin incelikli ahşap çatkı cami mimarlığına örnek oluşturan “Arslanhane Camisi”. Ankara’mızın Geçici Liste içinde 3 kültürel ve doğal miras alanı bulunmaktadır. Bunlar, eşsiz bir doğal peyzaj alanımız olan “Tuz Gölü Özel Doğa Koruma Alanı”; inancın mimari kanıtı olarak yaşayan “Hacı Bayram Camisi ve Çevresi” ve Osmanlı’nın iyi korunmuş tarihi İpekyolu yerleşimi “Beypazarı”dır.
Ankara için Dünya Mirası Listesi’nde olması gerektiğini düşündüğümüz bu özel alanlardan bir diğeri de, Cumhuriyetin modern kentsel ve mimari mirası olan Atatürk Bulvarı’dır. Başkentimiz, İslamabad, Canberra, Chandigarh, Brasilia gibi 20. yüzyılda kurulan modern ve ulusal kentlerin en önemlilerinden biridir ve Atatürk’ün önderliğinde ulusal ve uluslararası yarışmalar ve uzman görüşleriyle kurulmuştur. Ankara’nın modern bir başkent olarak inşasını şekillendiren planlama ve mimari mirasının dünyadaki benzer örnekler gibi kapsamlı şekilde korunması UNESCO hedeflerimizden biri olmalıdır. Adaylık süreçlerinde ilgili bilim çevrelerinin ve uzmanların, sivil toplum örgütlerinin katılımıyla ortak aklın üretilmesi, katılımcı bir süreç ile Ankara’nın UNESCO nezdinde değerli alanlarını sadece kamuoyunda bilinir kılmak değil, yaşamın içinde korumak ve yaşatmak başlıca görevimizdir.
Mansur YAVAŞ[1]
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
[1] Bu yazı “Ankara’nın Dünya Mirası: UNESCO Miras Alanları” başlıklı kitaptan kısaltılarak alınmıştır.