Başkan Gökçek’ten Yılsonu Değerlendirmesi…
Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek: “2009 Yılında En Büyük Mutluluğum 2009 Avrupa Ödülü’nü Almamız Oldu” “Yardımlarımız Önümüzdeki Yıl Da Aynen Devam Edecek Ve Yardımlar Konusunda Hiçbir Zaman Geri Adım Atmayacağız” “Metroyu Ya Ulaştırma Bakanlığı Yapacak Ya Da Bize Belli Bir Kaynağa Borçlanmanın İzni Verilecek” “Yeni Yıldaki Hedeflerimiz, Metroyu Belli Bir Noktaya Getirmek, Ulus Tarihi Kent Merkezi’ne Süratle Başlamak, Kuzey Ankara Projesi’ne Devam Etmek, Hayvanat Bahçesi Projesi Ve Devam Eden Kentsel Dönüşüm Projelerimizi Tamamlamak”
31 Aralık 2009 Perşembe 08:19Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yardımların 2010 yılında da aynen devam edeceğini ve yardımlar konusunda hiçbir zaman geri adım atmayacaklarını söyledi.
Başkan Gökçek, yıl sonu değerlendirmelerinde bulunurken, “2009 yılında en büyük mutluluğum 2009 Avrupa Ödülü’nü almamız oldu” dedi.
Altınpark’taki Belediye Evi’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen ve 2009 yılı sonu değerlendirmesinde bulunan Başkan Gökçek, ilk olarak bir gazetecinin Çankaya Belediyesi önderliğinde gerçekleştirilen ‘Nasıl Bir Kızılay Özlüyorsunuz?’ konulu toplantıda, Kızılay’da bayan işçilerin çöp toplaması kararına ilişkin değerlendirmelerini sorması üzerine kinayeli bir açıklama yaparak, şunları söyledi:
“Gerçekten muhteşem bir açılım yaptılar. Tam CHP zihniyetine yakışan bir açılım. Ben Melih Gökçek olarak kalkıp da oraya bayan arkadaşları temizlik işçisi olarak koysaydım, yeri göğü inletirlerdi. ‘İşte bayanlara Melih Gökçek’in bakış açısı’ diye hemen eleştirirlerdi. Ama kendileri olduğu zaman bunu bir başarı olarak görüyorlar. Kutluyorum bunu gerçekten, muhteşem bir başlangıç yaptılar.”
-ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİNİN 90. YILI RESEPSİYONU
Bir başka gazetecinin Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 90. yılı sebebiyle Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen resepsiyona CHP’li belediye başkanlarının katılmamasını nasıl karşıladığını sorması üzerine de Başkan Gökçek, “Resepsiyona hepsi davetliydi. Resepsiyon CHP’li meclis üyelerinin de oyu ile mecliste onaylanmıştı. Ama kendileri gelmediler. Ayrıca Seğmen kıyafeti ile ilgili önergeyi yanlış hatırlamıyorsam CHP’li Belediye Meclis üyesi Mehmet Yula vermişti. Ben de önergeyi iyice geliştirdim. Yani önergeyi CHP’li meclis üyesi verdi ve biz de onlar verdi diye herhangi bir şekilde eleştiride bulunmadık. İyi olan bir şeye karşı çıkmadık. Ama Melih Gökçek’in ‘evet’ dediği bir şeye karşı çıkmak, CHP’liler için ön şart” dedi.
-“CHP’DE EN ÇOK PRİM YAPAN OLAY, GÖKÇEK İLE KAVGA ETMEK”
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in Ankara’da en Atatürkçü geçinen kişi olduğunu ve kendisine de bundan dolayı yazılı olarak zaman zaman sorular sorduğunu söyleyen Başkan Gökçek, “Kendisini ne Anıtkabir’de gördüm, ne resepsiyonda gördüm. Bütün Ankara milletvekillerini çağırıyoruz. Ne orada ne de orada var, niye? Bunu sorun. Herkese Atatürkçülük öğretirken, Atatürk’ün Ankara’ya geldiği gün, sen orada yoksan, bunu izah edemezsin arkadaş. Git ondan sonra derdini Marko Paşa’ya anlat. Bu 15 seneden beri değişmeyen bir durum” dedi.
Başkan Gökçek, “CHP’de en çok prim yapan olay Melih Gökçek ile kavga etmektir. Yılmaz Ateş de ikide bir önergeyi ne için veriyor ki?” diye konuştu.
- BÜLENT TANIK GÖRÜŞMESİ
Önümüzdeki yıl su konusunda Birleşmiş Milletler Dünya Su Örgütü’nden büyük bir su ödülünün Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verileceğini de ifade eden, konuyla ilgili geniş açıklamanın önümüzdeki günlerde yapılacağını anlatan Başkan Gökçek, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık ile yaptığı görüşmeye ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Benim makamıma geldiler. İyi niyetlerden bahsedildi. Teşekkür ettim ve dedim ki ‘Arkadaşlar, iyi niyet nasıl olur? İnsanlar birbirlerine, aralarında ihtilaf varsa dava açarlar. Mahkemeler ihtilafı çözmek için vardır ve hakemdir, ama siz aranızda ihtilafı çözerseniz, hakeme gerek kalmaz. Bunu da çözmek için siz davalarınızdan vazgeçin, biz de davalarımızdan vazgeçelim, şartsız ve önkoşulsuz iyi niyet gösterisiyle hemen başlayalım bu işe. ‘Biz değerlendireceğiz dediler’ ve gittiler. 20 gün falan oldu herhalde, ama hala değerlendirmeye devam ediyorlar. Biz değerlendirmeyi merakla bekliyoruz. Ben şu kadarını söyleyeyim, yüzlerine de söyledim defaatle. Sayın başkan dedim, ‘partinizin ve bürokratlarınızın böyle bir iyi niyet gösterisine müsaade etmeyeceğime emin olmama rağmen, böyle bir anlaşmaya ben hazırım’ dedim. Onlar sadece medya önünde şov yapıyorlar, sanki anlaşma istiyormuş gibi. Çekeyim mahkemelerimi, çek mahkemelerini, bu kadar basit. O kadar gizemli bir konu yok.”
¬-“PROJELERİMİZİN YÜZDE 99’UNDA ALEYHİMİZE KARAR VERİLİYOR”
Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu imar projelerine ilişkin sayısız dava açıldığını ve ne yapılırsa yapılsın bir dava açıldığı zaman, bilirkişi olarak ODTÜ’ye gidilmesi durumunda dava kazanma şanslarının sıfır olduğunu ifade eden Başkan Gökçek, “Bunu niye söylüyorum. Çünkü bilirkişi raporlarının yüzde 99’u aleyhimize. Mesela Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Kanunu çıkarttık. Kanun’da yazılı olan her konuyu yerine getirdik. Sırf pürüz çıkmasın diye de kendimize örnek olarak ODTÜ’nün Şehircilik Bölümü’nün AOÇ ile ilgili yapmış olduğu sempozyumu aldık. Bundan başka ne yapabiliriz? Çünkü yarın öbür gün bir şey dedikleri zaman karşılarına çıkıp, ‘burada tapu gibi Şehircilik Bölümü’nün raporları var’ diyebilmek için.
Mimarlar Odası kalktı yine mahkemeye gitti. Bilirkişi olarak ODTÜ’nün Şehircilik Bölümü değil de Mimarlık Bölümü tayin edildi. Mimarlık Bölümü de o Şehircilik Bölümü’nün sempozyumundaki öngörülerin hepsini yok saydı ve bizimkileri iptal etti. Bütün maddeler bir bir aynı olmasına rağmen Mimarlık Odası bizim planı bozdu. Mimarlık Bölümü’nün son lafı ‘Şehircilik İlke ve Prensiplerine aykırı olduğundan’ diye. Peki kardeşim, senin Şehircilik Bölümü’ne göre yapıyoruz, Mimarlık Bölümü’nün ilkelerine aykırı, Mimarlık Bölümü bir şey verse onu yapsak, Şehircilik Bölümü’nünkilere aykırı. Her halükarda kaybediyoruz. Yani bizim kazanma şansımız sıfır” dedi.
Çözüm yolu konusunda çıkmaza sürüklendiklerini anlatan Başkan Gökçek, “Yani böyle bilirkişilerin keyfine göre hareket eden bir belediye olamaz. Bir ülke de olamaz. Ama oluyor” diye konuştu.
-METRO İLE İLGİLİ İKİ YOL
Bir başka gazetecinin metro çalışmalarıyla ilgili sorusu üzerine de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini ve bu konunun bu yıl içerisinde bitirilmesiyle ilgili fikir alışverişinde bulunduklarını anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “İki ihtimal var. Ya Ulaştırma Bakanlığı yapacak, ya da bize özellikle belli bir kaynağa borçlanmanın izni verilecek. İnşallah bu ikisinden birisini en kısa zamanda çözeriz ve inşallah metro bu iş çözüldükten sonra 1 ya da 1,5 sene içerisinde önce Sincan Metrosu ve sonra Keçiören Metrosu olmak üzere sırasıyla tamamlanır. Bu yıl çözüleceği konusunda ümidim var” dedi.
-“1 YILLIK SUYUMUZ VAR”
ASKİ Genel Müdürü Kamil Kılıç’ın geçtiğimiz günlerde 2010 yılında Kesikköprü’den Ankara’ya su vermeyi düşünmedikleri açıklamasına ilişkin Başkan Gökçek’in değerlendirmelerini de soran gazetecilere, “Bugün baktım ve yanlış hatırlamıyorsam 438 milyon metreküp suyumuz var. Dolayısıyla 438 milyon dediğimiz zaman 70 çıkartsak, 370 kalıyor yaklaşık. Tam bir yıllık suyumuz var demektir” dedi.
-2010 YILI PROJELERİ
2010 yılına ilişkin Büyükşehir Belediyesi’nin projelerini soran gazetecilere cevap veren Başkan Gökçek, bu hedeflerin en önemlileri diye nitelendirdiği projelerini şöyle sıraladı:
“2010 yılında metroyu belli bir noktaya getirmeyi arzu ediyoruz. En önemli hedeflerimizden birisi bu.
İkincisi Ulus Tarihi Kent Merkezi’ne süratle girmek istiyoruz. Burada bir anda süratlenmemiz, o kanun çıkarsa, mümkün olabilecek. Alt yapımız hazır çünkü.
Üçüncüsü Kuzey Ankara Projesi’nin daha süratli başlaması. Şu anda ikinci etabın planları bitti. Burası birinci etaptan daha büyük. Fruko Fabrikası’na kadar olan kısım. Hem Keçiören hem Altındağ’ı kapsıyor.
Dördüncüsü ise Hayvanat Bahçesi projesine başlamak. Ona kendi imkanlarımızla başlamaya kesinlikle kararlıyız.
Bu arada devam eden birçok kentsel dönüşüm projelerimiz var. Bunları da harekete geçirmek istiyoruz. İnşallah o konularda çok süratli adımlar atarız. En önemlileri bunlar. Diğerlerine girmiyorum bile.”
-“KIZILAY’A İLİŞKİN 2 DEV PROJE VAR”
Gazetecilerin soruları üzerine birçok konuda açıklamalarda bulunan Başkan Gökçek, Çankaya Belediyesi’nin Kızılay’a ilişkin toplantısında somut hiçbir adım atılmadığına da dikkat çekerek, “Mesela SSK İşhanı diyorsunuz. Diyelim ki, 79 trilyon lira (79 milyon TL) burası. Nereden bulacak Çankaya Belediyesi? İşçisinin maaşını ödeyemeyen bir belediye nereden 79 trilyon lirayı tık diye nasıl ödeyecek? Kent içerisinde böyle Kızılay gibi yerde yeşil alan olarak yapabileceğiniz ne kadar alan varsa yapılsın. Kimse buna bir şey demez. Ben de isterim ama söylediğiniz şeyin yapılabilip, yapılamayacağını bilmek gerekiyor. Düşünerek söylemek lazım. Sen 79 trilyon parayı nereden bulacaksın? Büyükşehir Belediyesinin bile gücüne ağır gelir bu. Biraz mantıklı olmak lazım” dedi.
Kendisinin Kızılay’a ilişkin 2 büyük projesi olduğunu ve düzenlenen toplantının bunun duyumunun alınması üzerine yapılmış olabileceğini de kaydeden Başkan Melih Gökçek, “Benim beynimde inanılmaz 2 dev proje var. İnşallah bunları da zamanla duyarsınız” diye konuştu.
Güvenpark’taki dolmuş duraklarının kaldırılmasına yönelik de dava açıldığını ve yürütmeyi durdurma kararı alındığını anlatan Başkan Gökçek, “Çankaya Belediyesi öyle ciddi güzel yapılacak işlere müsaade eder mi? CHP eder mi? Aklınıza gelen her konuya dava açıyorlar” dedi.
-İLÇELERE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
Bir soru üzerine Akyurt’ta yeni bir fuar alanı yapılacağını ifade eden Başkan Gökçek, “Planını, projesini geçirdik. TOBB, ATO, ASO, Ankara Valiliği, Akyurt Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Borsası, Esnaf Odaları Birliği’nin beraberce yapacağı 50 bin metrekare kapalı, 50 bin metrekare açık alana sahip olacak olan fuar alanı. Bu hemen Ülker Fabrikası’nın karşı tarafında olacak. Havaalanına bitişik olan alanda.
Şu anda Çubuk’taki yol genişletme çalışmaları da tamamlanmak üzere. Yani Çubuk ve Akyurt için bu iki şey var. Akyurt’ta düşündüğümüz bazı rekreasyon alanları projelerimiz de var” dedi.
-OTO GALERİLERİ TAŞINIYOR
Gazetecilerin oto galerinin kent merkezinden taşınmasına ilişkin sorularını da cevaplandıran Başkan Gökçek, “Oto galeriler için bir Çubuk Havaalanı kavşağında otomobillerin satılacağı galeriler olacak. İkincisi minibüsler vesaireler dahil olmak üzere Sincan’da belediyeye ait olan bir arazi var. Yanlış hatırlamıyorsam 170 bin metrekare civarında bir alan. Aile Yaşam Merkezi’nin arka tarafı. Üçüncü olarak istenilen ama kesinleşmeyen Etlik’teki eski garajlar. Dördüncüsü de Gölbaşı’nda ikinci el satışlar ile kamyon ve tır parkı olarak düşündüğümüz ve aynı zamanda da yine galericilerin bulunacağı, şu andaki kamulaştırılan alanı iki buçuk milyon metrekare olan ve daha da artacak alan. Gölbaşı’nı geçince gölü geçince 3 kilometre sonra sağda büyük bir alan. Herhalde çalışmaları 2 yıl sürer” diye konuştu.
-ŞEHİR İÇİNDE HIZ SINIRI-
Başkent Ankara’da şehirlerarası yollarda getirilen hız sınırlarını nasıl değerlendirdiği sorulan Başkan Melih Gökçek, “Ben ısrarlı bir şekilde söylüyorum ve bunu konuştuğumuzda trafik yetkilileri de kabul ediyor. İstanbul, Eskişehir, Esenboğa, Samsun ve Konya Yolu’nda belli yerlerden sonra süratin 90 kilometre olması şart. Bu konuyla ilgili herkesle görüşüyoruz da. İl Emniyet Müdürlüğü’nün elinde bir şey yok. Yani bu kanuni sınırlamaların yetkilerinin yeni çıkacak kanunda, şu anda da buna çalışıyoruz UKOME’ye verilmesi lazım. Ona verildi mi sürat standartlarını biz koyabiliriz. Çünkü 15 kilometrelik yolu giderken, kağnı gibi geliyor ve git git yol bitmiyor” dedi.
-2009’UN EN BÜYÜK MUTLULUĞU AVRUPA ÖDÜLÜ
2009 yılında yaşadığı en büyük mutluluğu soran bir gazeteciye Başkan Gökçek, “En büyük mutluluğum 2009 Avrupa Ödülü’nü almamız oldu. Bir belediye başkanı için büyük bir gurur. Avrupa’da benden başka 8 yıl içerisinde 4 ödülü bir arada alan tek bir belediye başkanı yok” cevabını verdi.
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 90. yılı sebebiyle düzenlenen resepsiyonda giydiği Seğmen Kıyafetli fotoğrafları hediye edilen Başkan Gökçek, son günlerde bu konuda çok telefon geldiğinin ve çok olumlu tepkiler alındığının söylenmesi üzerine, “İster inanın ister inanmayın ama hata yapmayayım diye 30-40 dakika ders aldım, seğmen oyunu için. Yaptığım figürü kendi kendime oynardım, ama yaptığım figürler onlara uysun diye ders aldım. Seneye de yapacağız böyle bir etkinlik. Ayrıca, Ankara’nın Başkent oluşunda da bunu giymek lazım diye düşünüyorum” dedi.
-“YARDIMLARIMIZ AYNEN DEVAM EDECEK”
Her yıl olduğu gibi 2009 yılında da aksamadan süren ve 2010 yılında da sürdürülecek olan yardımlar konusuna da değinen Başkan Gökçek, bir gazetecinin yardımlar konusunda eleştiriler yapıldığını sorması üzerine, “Bir kere şunu söyleyeyim. Eleştiriyi kabul etmiyorum. Çünkü onlar siyasi kıskançlık ve haset. Dikkat edin, hep bizi tenkit ettiler, sonra bizi taklit ettiler. Başta Çankaya Belediyesi olmak üzere” diye konuştu.
Gıda, yakacak, ekmek, çocuklar için kırtasiye, kaban, ayakkabı yardımları, bedava çorba dağıtımı, şefkatevlerinde şehir dışından gelen ihtiyaç sahibi vatandaşların ücretsiz olarak ağırlanması, evleri perişan, felaket durumda olan vatandaşlara yardımlar ve daha birçok konuda sürdürülen çalışmalara devam edileceğinin altını çizen Başkan Melih Gökçek, Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre yardımın dağıtım yetkisinin direkt kendisinde olduğunu ifade etti. Başkan Gökçek, “Ama yine de Meclis’ten karar alacağız. Bizim hanım biliyorsunuz çok geziyor bu vatandaşları. Bir günde 4 yere gitmiş ve 4 ayrı manzara anlattı. O manzaraları duyup da görüp de etkilenmemek mümkün değil” dedi.
Eşi Nevin Gökçek’in ihtiyaç sahibi vatandaşları ziyareti ve yardımları konusunda kendisine anlattıklarını gazetecilerle paylaşan Başkan Gökçek, “O kadar enteresan tablolar anlattı ki. İnsan bazen oturduğu yerde, hakkımız olmadığına inanıyor. Daha çok çalışmamız gerektiğini, fakir fukaraya yönelik daha çok çalışmamız gerektiğini hissediyor insan. Bu insanlara sahip çıkmak, boynumuzun borcu. Çocuğun elinde bir oyuncağı yok. Soba yok. Soba olsa, kömür yok. Bu insanlara sahip çıkmak boynumuzun borcu” diye konuştu.
“Bizi tenkit ediyorlar, önemli olan balık yemek değil, balık tutmayı öğretmek. Biz balık tutmayı da öğretiyoruz, ama balık da veriyoruz. Aradaki fark bu” diyerek konuşmasına devam eden Başkan Melih Gökçek, “Hanımlara açtığımız kurslar. Diğer kurslar. Özellikle Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi ile birlikte tüm öğrencilere açtığımız kurslar balık tutmayı öğretiyor. Sanayiye yapmış olduğumuz alt yapı yardımı işsiz çocukları iş sahibi yapıyor, balık tutmaya teşvik ediyor. Engelli arkadaşlara simit tezgahı dağıtıyorsun, balık tutmayı öğreniyor. Biz bunu yapıyoruz. Ama bu fakir fukaranın ortadan yok olması için kafi olmuyor” dedi.
-“EN AZ SUÇ ORANI ANKARA’DA”
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak yardımlar konusunda hiçbir zaman geri adım atmayacaklarının altını çizen Başkan Gökçek daha sonra şunları söyledi:
“Bu konuda kararlıyız. Onun için bu yetkiyi alıp, bundan sonra kişisel olarak gördüğüm yerde, ne gerekiyorsa yapmak istiyorum. İçeriye girdin çocuğun üstü başı yok, yatağı yok, perdesi yok hepsini vereceksin. Bu insanlara ulaşmak için daha çok çalışmamız lazım. Dağın tepesinde derenin dibinde ayağı kırılan koyundan Hz. Ömer sorumlu tutuluyor. Biz onun ayağının tozu olamayız ama, biz de bu kentin içerisinde yaşayan biri olarak, kentin Belediye Başkanı olarak onların dertleriyle dertlenmek zorundayız. Yol, su mu, yoksa önce karın doyurmak mı? Tabiî ki karın doyurmak. Karnı doymazsa, yolda yürüyemez ki. Şimdi dikkat edin büyük kentler içerisinde suç oranları en düşük olan şehir Ankara. Bunun nedeni de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardım ve sosyal projeleri. Çocukların ve gençlerin sosyal ihtiyaçları için para lazım. Ama biz bunların hepsini gençlik merkezleri ve çocuk kulüplerinde bedava veriyoruz. Niye çalsın ki?”
Hanımların da canları sıkıldığı zaman çocuklarıyla birlikte Aile Yaşam Merkezlerine, hanım lokallerine gidebildiklerini anlatan Başkan Melih Gökçek, “Sorun olacak konuyu onların da ellerinden alıyoruz. Yaşam kalitesi de artıyor. Hanım lokallerinde bizzat duymuşumdur, ‘burada pek çok şeyi birbirimizden öğreniyoruz’ diyorlar. Yaşam şekilleri, hayat şekilleri, yürümeleri pek çok şeyleri değişiyor buralarda” dedi.
-AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE YARDIM
Bir gazetecinin amatör spor kulüplerine yardım konusunda yapılan çalışmalara ilişkin sorusunu da cevaplandıran Başkan Melih Gökçek, şunları söyledi:
“Biz bakanlığa da söyledik. Daha önceden 2006 yılına kadar belediyeler ve bağlı kuruluşları kendi bütçelerinden amatör spor için her yıl para ayırırlardı. Yasal dayanağı vardı. Ama 2006 yılından sonra yasal dayanak kalktı. Artık para aktarması yapamıyoruz. Amatör de olsa yapılmıyor. Bir çelişki var. Diyor ki kanunda, ‘Amatör kulüplere yardım yapabilir’. Ama ‘ayni ya da nakdi’ demiyor. Bazıları bunu ayni olarak değerlendiriyor ve eşofman, ayakkabı, top vesaire yardımlarında bulunuyor. Bunda bir sakınca yok. Ama ayni veya nakdi verilmesi konusunda kurumlar arasında ihtilaf var. Konu yoruma tabi ve sürüncemede. Biz de söyledik, ‘buna somut bir açıklık getirmezseniz, biz bu kulüpleri kapatmak zorundayız’ dedik. Ödül vermeyi de bizzat ben koydurdum kanuna. Şampiyon olan takım ve kişilere Belediye Meclis Kararıyla ödül verebiliyorsun. Mesela biz şampiyonlara her dünya ya da Avrupa şampiyonu oluşunda daire hediye ediyoruz. Helalı hoş olsun. Yani netice itibariyle kendi
sporcumuzu teşvik etmekten gurur duyuyoruz. Ama sorunu çözecekler. Yazışmalar oldu, çözülürse aynen devam edecek. Spor Bakanımız uğraşıyor bu konuda.”
Gazetecilerle yaptığı sıcak ve samimi sohbetin sonunda gazetecilerin ve vatandaşların yeni yılını kutlayan Başkan Gökçek, “Her şey gönlünüzce olsun” dedi.
Toplantının sonunda Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü Avni Kavlak, “Atatürk’ün Ankara’ya gelişi nedeniyle verilen resepsiyonda Başkan Gökçek’in Seğmen kıyafeti giyerek oynamasının son günlerin en çok konuşulan konuların başında geldiğini” belirterek seğmen kıyafetli oyun oynarken fotoğrafını Başkan Gökçek’e sundu.