BÜYÜKŞEHİR’İN ŞEFKATLİ ELİ, "ŞEFKATEVLERİ"
İnsan yaşamında “başına gelmeyen bilmez” diye tanımlanarak, anlatılan anlar vardır ya hani… Bazı durumlar bu sözün doğruluğu ve anlamını özetler gibidir. Bir düşünün küçük bir şehir, ilçe veya köyde yaşıyorsunuz. Sağlığınız bozuldu… Yaşadığınız yerde gittiğiniz doktor, teşhis ve tedavi için tam teşekküllü hastanelerin bulunduğu tamamen yabancısı olduğunuz bir şehre gitmeniz gerektiğini söylüyor.
09 Haziran 2015 Salı 09:42-ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEFKATEVLERİ’NDE TEDAVİ OLMAK İÇİN YURT İÇİ VE YURT DIŞINDAN BAŞKENT’E GELEN HASTA VE REFAKATÇİLERİ AĞIRLANIYOR
- 12 YILDIR HİZMET VEREN ETLİK, RÜZGARLI, VARLIK, ULUS VE ONKOLOJİ ŞEFKATEVLERİ’NDE HASTA VE HASTA YAKINLARI BARINMA, ULAŞIM, BESLENME İMKANI SAĞLANIYOR
-ŞEFKATEVLERİNDE BUGÜNE KADAR 118 BİN 635 VATANDAŞ KONUK EDİLDİ
İnsan yaşamında “başına gelmeyen bilmez” diye tanımlanarak, anlatılan anlar vardır ya hani… Bazı durumlar bu sözün doğruluğu ve anlamını özetler gibidir. Bir düşünün küçük bir şehir, ilçe veya köyde yaşıyorsunuz. Sağlığınız bozuldu… Yaşadığınız yerde gittiğiniz doktor, teşhis ve tedavi için tam teşekküllü hastanelerin bulunduğu tamamen yabancısı olduğunuz bir şehre gitmeniz gerektiğini söylüyor.
Kendiniz, bir yakınınız veya çocuğunuz için bu yeni duruma alışmadan, uzak bir şehre gitmenin maddi ve manevi külfeti ile baş başa kalmak… Gidilecek yerde varsa; eş dost, akraba evinde misafirlik… imkanınız varsa otel veya kurum misafirhane köşeleri… Bunların hiçbirine sahip değilseniz de hastanelerin acil önleri, bahçe bankları, tren garları ve otobüs terminallerinde sabahlanacak günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar…
Hele bir de kanser, ilik nakli, kalp, beyin ameliyatları gibi uzun tedavi süreçleri isteyen zorlu ve yıpratıcı hastalıktan muzdaripseniz. Bu yorucu maratonda en başta barınma, ulaşım ve beslenme gibi maliyetlerinden dolayı hiç başlanamayan ya da yarıda bırakılmak zorunda bırakılan tedaviler. Kim bilir kaç kişinin bununla ilgili yürekleri sızlatacak söyleyecek sözü, anlatacak öyküsü vardır...
Tam da bu noktada Büyükşehir Belediyesi yurt içi ve yurt dışından tedavi için Başkent’e gelmek zorunda kalan hasta ve yakınlarının barınma ihtiyaçlarına çare olacak “Şefkatevleri”ni teker teker hizmete açtı.
Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı 12 yıl önce (24 Nisan 2003) “Etlik Şefkatevi” olarak hasta ve hasta yakınlarına kapıları açılan merkezlere, zaman içinde farklı kapasitelere sahip Rüzgarlı, Varlık, Ulus ve Onkoloji Şefkatevleri de eklenerek bu sayı 5’e çıkmış oldu.
Hastaların tedavisinin ilk adımı olan barınma, beslenme ve ihtiyaçlarının karşılandığı Şefkatevi merkezlerinde, bunların yanında rehberlik, danışmanlık ve kültürel hizmetlerle de moral desteği veriliyor.
-BAŞKAN GÖKÇEK:“TEDAVİ İÇİN GELENLER BİZİM MİSAFİRİMİZ”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sağlık sorunları nedeniyle Başkent’e gelen geçici konukların en temel ihtiyaçları olan barınma konusunda yardımcı olmanın huzur ve onurunu yaşadıklarını ifade ederek, “Şehrimize tedavi olmak amacıyla gelen hasta ve hasta yakınları bizim misafirlerimizdir. Onların bu zor günlerinde yanlarında olmak bizim insanlık görevimizdir” dedi.
Başkan Gökçek, Şefkatevleri ile gidecek yeri olmadığı için hastane bahçelerinde, banklarda, parklarda kalan hasta ve hasta yakınlarına her detayın en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü güvenli, hijyen ve konforlu bir barınma imkanı sağlandığını kaydetti.
-“ŞEFKATEVLERİ’NE 118 BİN 635 KİŞİ KONUK OLDU”
Türkiye’de bir benzeri daha olmayan bu hizmeti Belediye Meclisi’nden aldıkları yetki ile “Allah Rızası” için yaptıklarını kaydeden Başkan Gökçek, “Sosyal güvencesi olmayanlar başta olmak üzere, hiçbir ayrım yapmadan hangi meslekten olursa olsun çocuk, genç, yaşlı, tedavi olmak amacıyla şehir dışından Ankara’ya gelen tüm vatandaşlarımıza kapılarımızı açıyoruz. 5 Şefkatevimizin toplam yatak kapasitesi 450’dir. Bir gün bile boş kalmayan bu evlerimizde bugüne kadar 118 bin 635 kişiyi konuk ederek, küçükte olsa yaralarına deva olduk diye düşünüyorum. Misafirhanelerimizde bugüne kadar kalan vatandaşlarımızın sayısı birçok küçük ilin nüfusundan daha fazladır” diye konuştu.
Başkan Gökçek, şefkatevlerinde, konaklaması uygun görülen hasta ve refakatçilerine yatacak ve barınacak yer sağlamanın dışında psikolojik destek ile moral amaçlı aktiviteler, geziler ve geceler de düzenlendiğini belirterek, “Amacımız hasta ve hasta yakınlarının barınmaları ve günlük ihtiyaçlarını karşılarken, hem geldikleri kenti tanımalarını sağlamak hem de hastalıktan dolayı yaşanan moral çöküntüsünü en aza indirmektir” dedi.
-HASTALARIN İKİNCİ EVİ “ŞEFKATEVLERİ”
İçinde banyosu, tuvaleti ve tek kişilik odaları nedeniyle genellikle ilik nakli olan ile kemoterapi alan hastalara ev sahipliği yaptıklarını ifade eden Varlık Şefkatevi Müdürü Özlem Kudu, şunları söyledi: “80 yatak kapasiteli merkezde, öncelikli olarak konuklarımıza oldukça hijyen bir ortam sağlıyoruz. Sabah ve akşam yemeklerini kurum olarak ikram ediyoruz. Ayrıca konuklarımızın sabah hastanelere ulaşımlarını da kurum araçlarıyla sağlıyoruz.”
Özlem Kudu, Şefkatevlerinde bulaşıcı hastalığı ve psikolojik rahatsızlığı olanların dışında, sosyal güvencesi olsun veya olmasın koşulları uyan herkese hizmet verdiklerini belirtti.
-DOKTORLAR ŞEFKATEVİNEYÖNLENDİRİYOR
Varlık Şefkatevi’nde,misafir edilen hasta ve hasta yakınlarının düşüncelerini öğrendik. Polatlı İlçesi’nde oturan ancak uzak olduğu için Şefkatevi’ne yerleşen Sabire Gürsoy eşi Sezai Gürsoy’un 1,5 ay boyunca tedavisi için hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. Polatlı’dan Ankara’ya sürekli gidip gelme imkânlarının bulunmadığını ifade eden Gürsoy, “Doktorlar ‘sürekli gelmeniz gerekecek’ deyince kara kara düşünmeye başladık. Sağ olsun oradaki doktorlar, Büyükşehir’in böyle bir hizmeti olduğunu söyledi. Biz de başvurduk. Çok memnunuz Allah herkesten razı olsun” dedi.
-“ANKARALI OLMAK AYRICALIK”
Aslen Ankaralı olan ve Alanya’da yaşayan Nursel Ersen ve oğlu Onur ise kaldıkları Şefkatevi’ndeki hizmetlerden çok memnun olduklarını dile getirerek, böyle bir yerin varlığını duyduklarında inanmakta güçlük çektiklerini söylediler. Ersen, “Burada akraba ve dostlarımız var ama hastalık süreci uzun olduğu için sürekli kalamıyorsunuz. Oğlum beyninden ameliyat oldu. O yüzden çok önemli, kaldığı yerde artı bir hijyen gerekiyor. Daha önceden böyle bir hizmetten haberimiz yoktu. Duyduğumuzda şaşırdık ve Ankaralı olmanın ayrıcalık olduğunu düşündük” diye konuştu.
-“AŞTİ’DE YA DA HASTANEBAHÇELERİNDE UYUYORDUK”
Samsun’dan Ankara’ya 13 yıldır tedavi olmak için gelen Fatma Akıncı, verilen hizmet ile ilgili memnuniyetlerini dile getirirken, şunları söyledi:
“Bize hizmet eden personelden ve Başkanımız Melih Gökçek’ten Allah razı olsun. Burası gerçekten adı gibi şefkat dolu bir yer. Buradakiler ellerinden geleni değil en iyisini yapıyorlar. Açılmadan önce AŞTİ’ de, hastane bahçelerinde ya da acil servislerde yatıyorduk. Kanser tedavisi sürecinde bizim hijyene, sağlıklı beslenmeye ve en önemlisi de morale ihtiyacımız var. Burada bunlar fazlasıyla var. çalışanların hepsi güler yüzlü ve sıcak artı aile gibiyiz.”
Şefkatevinde 4 yıldır kalarak tedavi olduğu hastaneye giden Ayşe Keskin ve eşi Mehmet Ali Keskin, Çorum’dan Ankara’ya geldiklerinde konaklayacak yer olmadığından otellerde ve bazen de AŞTİ’de kaldıklarını belirterek, “Buraya doktorların tavsiyesi ile geldik. Başkanımıza ve burada çalışanlara dualarımızı hiç eksik etmiyoruz. Önceden sokakta kalıp hasta halimizle rezil oluyorduk” dediler.
- “TEDAVİ ETTİRMEKTE ZORLANIRDIK”
Çocukların tedavisi için 2,5 aydır Hatay’dan Ankara’ya gelip giden Bekir Avcı ve ailesi doktorların tavsiyesi üzerine Varlık Şefkatevi’ne geldiklerini belirterek, “Otellerde kalarak bu süreci geçiremezdik. Hem maddi anlamda hem de sağlığa uygunluk anlamında. Tedavi yarıda bile kalabilirdi. Ama burayı öğrenince çok mutlu olduk. Tedavi sürecine katkı sağlayacak bir ortam oluşturulmuş” diye konuştu.