GAZZELİ YARALI ÇOCUK'TAN BAŞKAN GÖKÇEK'E ZİYARET
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın suyuna ilişkin iddialarını, “Aylin hanım ne zaman istiyorsa, kimi istiyorsa, nereden istiyorsa, suyu alalım ve birlikte tahlil yaptıralım” dedi.
16 Eylül 2014 Salı 08:54-İSRAİL GAZZE’YE SALDIRISI SIRASINDA YARALANAN 12 YAŞINDAKİ MADLEEN ABU TAWEELAH, ANKARA’DAKİ TEDAVİSİNİN ARDINDAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI GÖKÇEK’İ ZİYARET ETTİ
-ZİYARETTE, GAZETECİLERİN ORULARINI DA CEVAPLANDIRAN BAŞKAN GÖKÇEK, CHP MİLLETVEKİLİ NAZLIAKA’NIN ANKARA’NIN ŞEBEKE SUYU İLE İLGİLİ İDDİALARINA İLİŞKİN;
“AYLİN HANIM NE ZAMAN İSTİYORSA, KİMİ İSTİYORSA, NEREDEN İSTİYORSA, SUYU ALALIM VE BİRLİKTE TAHLİL YAPTIRALIM”
“İDDİA SAHİBİ İDDİASINI İSPAT EDER. MANTIĞI DA BUDUR”
“ANKARA’DA FAHİŞ DAMACANA SU FİYATLARINI DENGELEYECEK ÇALIŞMA İÇİNDEYİZ"
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın suyuna ilişkin iddialarını, “Aylin hanım ne zaman istiyorsa, kimi istiyorsa, nereden istiyorsa, suyu alalım ve birlikte tahlil yaptıralım” dedi.
Nazlıaka’nın Ankara suyundan ishal olduğuna ilişkin açıklamalarına da Başkan Gökçek, “Benim elimde rapor olabilmesi için kendisini muayene ettirmem lazım. Aylin (Nazlıaka) hanıma rica edin, benim doktoruma kendisini muayene ettireceğim. Sudan mı, değil mi ona göre cevap vereceğim” diye konuştu.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları sırasında yaralanan ve tedavisi Ankara’da yapılan Gazzeli çocuk Madleen Abu Taweelah, sağlığına kavuştuktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i, makamında ziyaret etti.
-GAZZE’DEN GELEN MİSAFİR
Daha önce hastanede tedavi olurken 12 yaşındaki Gazzeli Abu Taweelah’i ziyaret ettiğini ifade eden Başkan Gökçek, “Küçük kızımız şimdi iyileşerek beni ziyarete geldi. Kendisini sağlıklı bir şekilde karşımda görmekten dolayı çok mutlu oldum” dedi.
Başkan Gökçek, ülkesine dönmeden önce kendisini ziyaret eden küçük Taweelah’e sesli Kuran’ı Kerim ve saat hediye ederken, Gazzeli misafir de üzerinde Allah ve Bismillahirrahmanirrahim yazılı özel bir plaket hediye etti.
Taweelah, Başkan Gökçek’in hediyesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, “En büyük hediye Kuran-ı Kerim’dir. İnşallah Gazze’ye gelirsiniz. O zaman asıl hediyeyi de biz almış oluruz” dedi.
-BAŞKAN GÖKÇEK, SORULARI CEVAPLANDIRDI
Ziyarette konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Başkan Gökçek, bir gazetecinin “CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Ankara’nın içme suyuna dair yapmış olduğu açıklamalar hakkındaki düşünceleri”ni sorması üzerine, kapsamlı açıklamayı ve cevaplarını Çarşamba günü saat 23.00’da Beyaz TV’de katılacağı programda vereceğini belirterek, şunları söyledi:
“ErkanTan ile yapacağımız programda enine boyuna belgeleri göstericeğiz. Ayrıca, Aylin (Nazlıaka) Hanım, bugün herhangi bir şey söylememiş. Söylediği yeni bir şey de yok. Sadece laf gevelemiş.
Ya arkadaş, sen ve ailen ishal olmuşsunuz. Hastalığınız söz konusu. Bu konuda bir rapor var mı elinizde? ‘Konuyu çevirmeyelim, ben daha önce cevap verdim bu konulara. Önemli olan, bu konularda Melih Gökçek’in kalkıp hiçbir şey olmadığını ispat etmesi’ demiş. O zaman bana yardımcı olması lazım. Benim elimde rapor olabilmesi için kendisini muayene ettirmem lazım. Aylin hanıma rica edin, benim doktoruma kendisini muayene ettireceğim. Sudan mı, değil mi ona göre cevap vereceğim.”
Aylin Nazlıaka’nın eline raporların geçmediğini söylediğini hatırlatan bir başka gazeteciye de cevap veren Başkan Melih Gökçek, “Arkadaş peki raporlar eline geçmiyorsa, sen bu konuda nasıl, hangi raporla kanaat sahibi olabiliyorsun? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Yani kendi kendini ele veriyor. ‘Elimde raporum yok ama bu sudan oluyor’ diyor. Nerden ispat ediyorsun bunu? ‘Onu Melih Gökçek ispat edecek’ diyorlar. Olmayan şeyi ben nasıl ispat edeceğim? Daima iddia sahibi iddiasını ispat eder. Mantığı da budur” dedi.
“Hem ispat etmiyorlar hem de kalkıp konuşuyorlar” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Melih Gökçek, Ankara’da içme suyunu tahlil eden tek akredite olmuş kuruluşun ASKİ olduğunu ve su tahlillerinin yapıldığını kaydederek, “Şimdi Çevre Bakanlığı da akredite oldu… Yani akredite olmak şu demek; sen kalkar da yanlış bir rapor verirsen senin akreditasyonun iptal olur. Sen yalancı konuma düşersin. Böyle bir şey yapılabilir mi?... Yani kargalar bile güler bu söylemlere. Yani tam bir acziyet yaşıyorlar” diye konuştu.
Nazlıaka’nın açıklaması sırasında yanında Tabipler Odası Başkanı’nın da bulunduğunu kaydeden Başkan Gökçek, “Benim söylediklerimin doğruluğu daha net ortaya çıkıyor. Ben, ‘Tabipler Odası ile ilgili bunları elbirliği ile yapıyorlar. CHP ve Odalar’ demiştim. Bunu ispat etmiş oldular. Ondan dolayı teşekkür ederim. Tabipler Odası Başkanı’na da soruyorlar ve diyorlar ki, ‘elinizde sudan odluğuna dair bir rapor var mı?’ diye ve o da ‘Hayır yok’ cevabını veriyor. Yok da ne konuşuyorsun koca Tabipler Odası Başkanısın. İnsanların zihnini niye meşgul ediyorsun? Gerçekten içler acısı bir durum. Ama ben bekliyorum. Gazeteciler aracılığıyla Aylin hanımı muayene ettirmek istiyorum” dedi.
-NAZLIAKA’NIN “RUH SAĞLIĞI RAPORUNA” SERT CEVAP
Başkan Gökçek, Nazlıaka’nın, kendisine yönelik, “Ben ona bir sürü rapor sunarım ama o da bana ruhsal sağlığının yerinde olduğuna dair rapor getirsin” sözlerinin hatırlatılması üzerine de, şu cevabı verdi:
“Bundan dolayı da dava edebilirim. Yani bir insan hakkında ‘ruhsal sorunlu’ demek, ‘O insanın anormal bir insan olduğunu’ söylemektir. Bu kanunen de suçtur. O konuda da ikinci bir dava açarım. Ben diyorum ki, ‘benim senin hakkında iddiam yok’. Ama sen de diyorsun ki ‘Ben ishalim ve nedenini bilemiyorum. Sudan değil mi onu da bilemiyorum’. Arkasından da çeviriyorsun.
Diyorum ki, gel seni muayene ettireyim doktora. Ne zaman istiyorsa, kimi istiyorsa, nereden istiyorsa, suyu alalım ve birlikte tahlil yaptıralım. İstedikleri her yere yaptıralım.
Zaten bizim suyumuzda iğne ucu kadar bir hata olacak olsa bu odalar hemen gider onu alırlar ve 50 yere kontrol ettirirler.”
Basın toplantısı sırasında Ankara’daki bağırsak enfeksiyonu rakamlarında yüzde 2, İzmir’deki rakamlarda yüzde 33 artış olduğuna yönelik açıklamalarını hatırlatan Başkan Gökçek, “Benim ağzımdan İzmir suyunun ishal yaptığına dair bir kelime çıkmadı… Bu İzmir suyunun kötü olduğu anlamına gelmez. Yani bu tarz da davranmak cahilliktir. Onu vurgulamaya çalıştım. İzmir’den İZSU cevap veriyor ve ‘suyumuz tertemizdir’ diye açıklama yapıyor. Yani CHP’liler böylesine enteresan yorumlar yapıyorlar. Anlayabilmek samimiyetle söylüyorum mümkün değil” dedi.
CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, “Ankara’nın suyu” videosunun yayınlandığı CHP online sitesinin kendilerine ait olmadığına ilişkin açıklamalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Başkan Melih Gökçek, “Bu sitedeki görüntülerde, insanlar ‘Ankara’nın suyu’ diye aldatıldı… Madem sizin siteniz değil, CHP online yalancı bir sitedir. İnsanları aldatmaktadır. Sahtekarlık yapmaktadır. Beyinleri bulandırmaktadır. ‘Bizimle ilgisi yok’ deyin de ben de anlayayım. İstediğin zaman birlikte vurun. İstediğin zaman sıkışınca ‘bizim resmi sitemiz değil’ diye sıyrılın. Var mı öyle bir şey?” dedi.
Ankaralıların yüzde 70’inin damacana su kullandığına ilişkin bir başka soruya da Başkan Melih Gökçek, şu cevabı verdi:
“Ne kadar kullanıldığına dair herhangi bir veri yok. Bizim bazı su kaynaklarımızla ilgili olarak bir çalışmamız var. Kamuoyuna daha resmi olarak intikal ettirmedik…
Ayrıca, nasıl Ankara’da Halk Ekmek, ekmek piyasasını dengeliyorsa, gerçi ismi Halk Su değil ama Halk Su anlamında bir su da Ankara’da su fiyatlarını dengeleyecek. Biz buna kararlıyız. Yani o pet şişelerden birilerinin fahiş kazanç elde etmesini istemiyoruz. Depoda 1 lira 25 kuruş olan su size 11 lira 25 kuruş olarak geliyor. Bire bin. Yok dünyada böyle bir kar.
Devam etsin istiyorsanız, biz bu işten çekilelim. Bir de ‘rant sağlıyor’ diyorlar. Nereye rant sağlıyor? bu belediyeye ve halka sağlanan ranttır. Hem ucuzlatmak hem de onun ötesinde kar edip karın belediyeye kalması. Budur hizmet. Bunlar gerçekten adlarında halk adı taşıyan bir parti ama halkla zerre bir ilgileri yok.
Kendisiyle televizyona çıkalım. Yani o üstün zekasıyla, o üstün bilgisiyle beni perişan eder televizyonda. Hazır bir fırsat çağrıyoruz ve bekliyoruz.”