HALK EKMEK'TEN 220 ENGELLİYE SİMİT CAMEKANI

-ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HALK EKMEK FABRİKASI NOTER HUZURUNDA YAPILAN ÇEKİLİŞLE 220 ENGELLİYİ SİMİT CAMEKANI SAHİBİ YAPTI

-GENEL MÜDÜR ALİ İLKBAHAR, BU YIL İLK KEZ SİMİT CAMEKANLARINA SİGORTA YAPTIRILACAĞINI BUNUN MASRAFINI DA HALK EKMEK FABRİKASININ KARŞILAYACAĞINI SÖYLEDİ

Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası tarafından her yıl engellilere tahsis edilen simit camekanları, noter huzurunda yapılan çekilişle yeni sahiplerini buldu.

Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Engelliler Simit Camekanı Dağıtım” töreninde simit camekanı sahibi olmak için başvuruda bulunan 815 kişiden 220’si bilgisayarla yapılan kura ile belirlendi. Geriye kalan katılımcılar arasından da yine bilgisayarla “yedek liste” belirlendiği çekilişi Ankara 62. Noterliği Başkatibi Mehmet Mercan yönetti.

Çekiliş öncesinde konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Ali İlkbahar, simit camekanı sahibi olacak engellilere bazı uyarılarda bulundu.

Simit camekanı yer tahsisini Büyükşehir Belediyesi’nden “Engelliler kendileri çalıştırsın, kimseye muhtaç olmasın, kendi geliri ile yaşasın” diye aldıklarını belirten Ali İlkbahar, bazı tespitlerini de aktardı.

Genel Müdür İlkbahar, bazı engellilerin simit camekanlarını başka kişilere kiraya verdiklerine dikkat çekerek, “Biz fırıncı işletsin para kazansın diye vermiyoruz, kendiniz işletesiniz diye size veriyoruz. Bu durumu tespit ettiğimiz zaman kaldırıyoruz.  Siz de ‘mağdur olduk’ diye bize geliyorsunuz. Gerçekten buna çok üzülüyoruz. Sizin mağdur olmanız için değil üç-beş kuruş kazanmanız için veriyoruz. Sizden çok rica ediyorum simit camekanlarınızı kendiniz işletin” uyarısında bulundu.

       Engellilerden camekanları kendilerinin işletememesi durumunda olanlara aile seçeneğini sunan İlkbahar,  “Görme engelli ya da fiziki engelli, camekana gelebilecek imkanı yok ise ona da şöyle bir hak tanıyoruz; anne, baba ya da kardeşlerinden birisi evli ise eş veya çocuklarından birisi çalıştırabilir.  Bunun dışındakileri kabul etmiyoruz” dedi.

-CAMEKANLARA SİGORTA YAPTIRILACAK

Simit camekanlarının bu yıl ilk kez sigortalı olacağını kaydeden İlkbahar, “Camekanlarımızın tamamını sigorta yaptırmak istiyoruz. ‘Sigortacım var ben yaptırırım’ diyorsanız, makbuzunu getirirseniz parasını veririz” dedi.

“Simit camekanları sizin dükkanınız olacak onun muhafazası, koruması bakımı size ait” diyen İlkbahar, “Arkadaşlar temiz olmamızı engelli olmamız engelleyemez. Temizlik imandandır, ne kadar temiz gösterişli olursanız daha çok müşteri gelir” diye konuştu.

Simitçiler Odası’nın yıllık ilan ettiği simit gramajının 80 gr olduğuna dikkat çeken İlkbahar, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan üretim belgesi almayan yerlerden simit almayın, belgeyi de alın camekanınızın bir tarafına koyun güvenilir bir yerden simit alın ki size güvenip de sizden simit alan tüketicilere olan görevimizi ve saygımızı yitirmemiş olalım” dedi.  

-KURADA ÇIKAN ENGELLİLER MUTLU

     Kura sonucu simit camekanı çıkan kişilerden bazıları duygularını şöyle dile getirdiler:

Mahirun Ağagül (Engelli Neslihan Ağagül’ün annesi): “İlk defa başvurdum çıktı. Bu camekan benim için çok şey ifade ediyor, iyi oldu, çok mutlu oldum. Kızım yatalak hasta, yüzde 95 ağır özürlü, başka gelirimiz yok.”

Selçuk Yenigün (Engelli Şakir Yenigün’ün oğlu) : “Babam için katıldım hem görme engelli hem kanser tedavisi görüyor. Babama bakmak için İstanbul’dan Ankara’ya geldim, zaten maddi sorunlarımız vardı. Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyoruz”

Hakan Örenlioğlu (Engelli) : “27 yaşındayım, daha önce başvurmuştum çıkmamıştı ama şimdi çıktı çok mutlu oldum. Allah razı olsun belediyemizden. Hem işim oldu hem dışarı çıkabileceğim, evde bunalıma girmiştim, artık çalışacağım.”

Hatice Dinç : “Yüzde 90 özürlüyüm,  astım hastasıyım, Melih Başkanımıza bu ekmek kapısını bize verdiği için çok teşekkür ediyorum.”

Ali Gürbüz (Eşi engelli Emine Gürbüz adına) : “Eşimin bir özürlü maaşı var, başka gelirimiz yok. Kendim durmaya çalışacağım, üç çocuğumuz var, onlar da okuyor, ev kira Allah razı olsun herkesten…”

Erol Nazik (Engelli) : “50 yaşındayım, ben kalp hastasıyım, ağır işte çalışamıyorum, şansımıza çıktı.”